Burun, ağız gibi akciğerlere giden havanın geçtiği organımızdır. Vücuda giren havayı ağızdan daha çok kaliteli hale getirerek akciğere göndermesi onu oldukça önemli kılar. Alınan havayı filtre eder, nemlendirir, sıcaklığını bir termostat gibi ayarlamaya çalışır. Bu işlemleri konka adı verilen burun etleri yapar. Konkalar üçü sağ tarafta, üçü sol tarafta olmak üzere toplamda altı adet olan, burnun içinde yer alan için kan ile dolu et parçacıklarıdır. Şişerek ve küçülerek burnun görevlerini yerine getirmesine yardımcı olur. Ancak burunda rahatsızlıklar oluştuğu zaman burun (içindeki konkalar) bu görevlerini yerine getiremez. Hasta burun tıkanıklığı şikayeti ile bir sağlık birimine başvurmak zorunda kalır.
Burun Tıkanıklığının Nedenleri
Burun tıkanıklığının çevresel ve vücudun içi ile ilgili olmak üzere farklı nedenleri vardır. Çevrede toz, sigara dumanı gibi burnu sürekli rahatsız edecek ve dolayısı ile konkaları sürekli uyaracak bir ortamın bulunması çevresel faktörlerdendir. Burna yabancı bir maddenin girmesi de burun tıkanıklığına neden olabilecek durumlardan biridir. Tümörler, vazomotor rinit, burnun anatomik yapısından kaynaklanan nedenlerle de burun tıkanıklığı oluşabilmektedir.
Burun Eti Şişmesinin Tedavisi
Öncelikle burun eti şişmesinin nedenini tespit etmek önemlidir. Eğer çevresel faktörlerden oluşuyor ise, rahatsızlığı yaratan çevresel faktör kontrol altına alınmalı, hasta bundan uzak tutulmalıdır. Hastalığın hafif ve orta seviyelerinde ilaç tedavisi uygulanmalıdır. İlaç tedavisi uzun süren bir zaman alır. Kortizon içeren spreyler kullanılır. Eğer ilaç ile tedaviden bir sonuç alınamaz ise, cerrahi seçenek düşünülebilir. Burun etlerinde (konkalarda) büyüme olduğu zaman onları olağan hallerine dönüştürmek için cerrahi seçenek bulunmaktadır. Cerrahi seçenekte de konkaları tümü ile almak değil, onları olması gereken büyüklüğe indirgemek temel hedeftir. Cerrahi seçenek dışında başka seçenekler de vardır. Radyofrekans yöntemi de burun etlerinin şişliğini istenilen seviyeye indirebilecek bir tedavi yöntemidir. Hastane şartlarına gerek duyulmadan yapılabilen bir tedavi tekniği olan radyofrekans tekniğinde basit ve ağrısız bir yöntem kullanılmaktadır. Radyofrekans tekniğinin bir çok önemli uygulama kolaylığı getiren özellikleri vardır. Lokal anestezi uygulaması ile yürütülen bir tedavi olduğu için, genel anestezi alamayacak hastaların kullanımına uygundur. Burun tamponu gerektirmeyen bir tedavidir. 5 ile 10 dakika gibi çok kısa bir sürede yapılabilen radyofrekans tekniği ile tedavide, hastada kesi oluşmadığı için kanama olmaz. Uygulama sonrasında hemen iş ve sosyal yaşama kaldığı yerden devam etme olanağı verir. Morluk ve şişlik söz konusu değildir. Radyofrekans tekniği ile hastanın burun etleri alınmaz. Sadece olması gereken küçüklüğe getirilir. Eğer bu teknik ile tedavide istenilen sonuç elde edilmemiş ise cerrahi seçeneğin düşünülmesi uygun olacaktır.
Burnun Dış Görünümü İle İlgili Problemler
Burun ile ilgili fonksiyonel rahatsızlıkların dışında, onun görünümünün yaratabileceği sıkıntılar da olabilir. Burunlardaki şekil bozukluğu bunların başında gelir. Eğri bir burun, burnun filtreleme, nemlendirme, sıcaklık ayarlama gibi fonksiyonlarına zarar vereceği gibi kişinin kendisini olumsuz algı geliştirmesine neden olabilecektir. Bunun ana nedeni yüzün tam ortasında yer alan burun, yüzdeki diğer unsurların algılanmasına da etkimektedir. Sonuç olarak kötü bir algı insanı ruhsal açıdan sıkıntıya sokabilir. Olağan olan süreç, insanın kendisinden memnun olması sürecidir. Bu sürecin dışına az veya çok çıkılması, o kişiyi burun estetiği ile ilgili bir operasyona aday haline getirir. Burnun görünümünün kişinin arzusuna yakın bir hale getirilmesi ile birlikte yüzdeki diğer göz, kaş, dudak gibi unsurlarla olan ilişki ve konumlanmalarını yeniden düzenlemek kişiyi oldukça rahatlatacak bir estetik uygulama olacaktır. Kişinin kendisi ile ilgili algısının düzelmesi, onun ruh sağlığını daha olumlu hale getiren bir unsur olacaktır.